2 Kasım 2016 Çarşamba

3. AKCİĞER HASTALIKLARI


 Akciğerler plevral zarlarla kaplı büyük süngerimsi organlardır. Göğüs boşluğunda bulunur. Solunum organı olan akciğerlerin inspirasyon (nefes alma) ve ekspirasyon (nefes verme) görevleri vardır.
Solunum sisteminin irritasyonu hastalıklara neden olur. Kirli havanın solunması ve sigara içilmesi solunum sistemi hastalıklarının temel sebebidir. Bu hastalıklardan toplumda sık görülenler aşağıda anlatılmıştır.

3.1. Pnömoni 
  • Akciğer parankim dokusunun enfeksiyonudur. Pnömonide bir tek hastalık seyri yoktur. Hastalığın seyri; etken mikroorganizmalara, kişinin bulunduğu ortama ve akciğerlerde hasara uğrayan yerin büyüklüğüne göre değişir.
                                       
 

Etyoloji  
  • Pnömoni; organizmanın savunma mekanizmasının  yıkımına bağlı olarak ortaya çıkar. Birçok bakteri türü pnömoniye neden olabilir. Antibiyotiklerin kullanılmaya başlanması ile pnömoni mortalitesi düşmüş ise de insan ömrünün uzaması ve yaşlı nüfusun artmasına bağlı mortalite oranında tekrar artışlar görülmektedir.  
  • Pnömoniler, mikroorganizmanın akciğerlerde yayıldığı alana göre  farklı isimler alır. Bu pnömonilerden sık görülenler aşağıda anlatılmıştır.
                                      


3.1.1. Lober Pnömoni (Pnömokok Pnömonisi) 
  • Akciğer loblarının bir ya da birkaçının enfekte olmasıdır. Lober pnömoninin klasik tipini, Pnömokok pnömonisi oluşturmaktadır. Enfeksiyon, bir ya da birkaç lobda ya da aynı şekilde segmentlerde gelişebilir
Etyoloji  
  • Etken pnömokoklardır. Bunlar, nazofarenks mukozası florasında olabilir ve zaman zaman herkeste bulunabilir. İleri yaşta olanlarda, alkol alanlarda, konjestif kalp yetmezliği, kronik karaciğer yetmezliği, malign hastalığı olanlarda, immünosüpresif ilaç ve kortikosteroit kullananlarda vücut direnci azaldığı için daha fazla görülür. Hastalık, akut başlar. Boğaz sekresyonunun alt solunum yollarına aspire edilmesi ile etken, akciğerlere ulaşır ve enfeksiyon yapar. 
Belirti ve bulgular 
  • Genellikle hastalığın öncesinde üst solunum yolu enfeksiyonu vardır.   
  • Aniden başlayan ve 15 - 45 dakika süren titreme,
  • 39 – 40 °C’ye varan ateş,
  • Kırgınlık ve yorgunluk,  
  • Yan ağrısı (Enfeksiyonun olduğu akciğer bölgesinde, öksürükle artar),
  • Öksürük (ilk iki gün kurudur.),
  • Yüzde kızarıklık,
  • Siyanoz,
  • Dispne,
  • Kiremit renginde, paslı yapışkan balgam görülmeye başlar (2. dönemde, kırmızı hepatizasyon dönemi)
Komplikasyonlar
  • Periferik vasküler kollaps,
  •  ampiyem,
  • delirium tremens,
  • akciğer apsesi,
  • plörezi,
  • akut orta kulak iltihabı
  • akut sinüzit,
  • paralitik ileusdur
Tanı yöntemleri 
  • Akciğer grafileri, tam kan tetkikleri, sedimentasyon hızı, idrar tetkikleri, serolojik testler, balgamın incelenmesi  balgam ve kan kültürü ile tanı konulur.  
Tedavi  
  • Etkene ve semptonlarayönelik tıbbi tedavi yapılır
3.1.2. Lobüler Pnömoni (Bronkopnömoni)  
  • Daha çok küçük çocuklarda görülen pnömoni şeklidir. Lobüler pnömoniye bronkopnömoni de denilir. Bu tip pnömonilerde, enfeksiyon önce hava yollarında daha sonra etraf dokularda gelişir. Lobüler pnömonide bir ya da birden fazla sahada enfeksiyon vardır.  
Etyoloji  
  • En sık 3 ay- 3 yaş arasında  kış aylarında görülür. Bakteriyel veya viral kaynaklı olabilir. Daha çok üst solunum yolunun viral enfeksiyonundan sonra görülür. Malnütrisyon, geçirilen diğer enfeksiyonlar, raşitizm risk faktörleri arasındadır. Etken alt solunum yoluna ulaştığında, önce bronşlarda daha sonra alveollerde enflamasyona neden olur. Enfeksiyonu, lober değil lobüler yapar.   
Belirti ve bulgular
  • Burun kanadı solunum,
  • 39 - 40°C olan ateş,
  • Siyanoz,
  • Dispne, taşipne, yüzeysel solunum,
  • Interkostal ve supraklavikular çekilme,
  • Öksürük,
  • Lökositoz, sedimentasyon hızının artmasıdır
Komplikasyonlar  
  • Ampiyem, akciğer apseleri, orta kulak iltihabı (otitis media) dır. 

Tanı Yöntemleri


  • Akciğer grafileri, tam kan sayımı, sedimentasyon hızı gibi incelemeler ve fiziksel muayene ile tanı konulur
Tedavi
  • Etken tespit edildikten sonra uygun antibiyotik tedavisine başlanır. Semptomlara yönelik tedavi uygulanır. 
3.2. Plörezi (Plörit)
  • Plevranın enflamasyonudur. Bu enflamasyon, hem paryetal hem de visseral plevrayı kapsar.  
Etyoloji 
  • Plörezinin oluşumu ve gelişimi tek başına değildir. Alt ve üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı olarak gelişir. Pnömoni tüberküloz, kollajen hastalıklar, göğüs travması, pulmoner enfarktüs, pulmoner emboli, torakostomi ve metastatik kanser ile bağlantılı olabilmektedir.   


Belirti ve bulgular  


  • Kuru öksürük,
  • Ateş,
  • Halsizlik,
  • Soluk alıp verme ile artan ağrı (Özellikle inspirasyonda, plevral zarların birbirine sürtünmesine bağlı olarak bıçak saplanır gibi ağrı olur. Hasta soluğunu tuttuğunda ağrı azalır.),
  • Yüzeysel solunum (Solunum ağrıyı artırdığı için hastalar yüzeysel solunum yaparlar.) görülür. Plevralar arası sıvı oluşmaya başlayınca sürtünme olmayacağından ağrı da olmaz.  


Tanı yöntemleri


  • Göğüs grafileri çekilir. Ayrıca plevral sıvı, torasentez  ile tanı konur. Balgam çıkarılıyorsa balgam muayeneleri yapılır.
Tedavi
  • Plöreziyi oluşturan nedene göre tıbbi tedavi yapılır. 
3.3. Ampiyem  
  • Plevral kavitede pürülan sıvı toplanmasıdır.
Etyoloji

  • Ampiyem, genellikle alt solunum yollarına ait enfeksiyon sonrasında gelişir. Örneğin, pnömoni, akciğer apsesi, tüberküloz vb. Ayrıca; göğüs cerrahileri, bıçak ve kurşun yaralanmaları sonrasında komşu organların enfeksiyonunun yayılmasıyla da ampiyem gelişebilmektedir.
Belirti ve bulgular 
  • Ateş (Yüksek ve bacaklıdır.),
  • Iştahsızlık, kilo kaybı,
  • Gece terlemesi,
  • Plevral ağrı,
  • Öksürük,
  • Dispne,
  • Lökositoz vardır.

Komplikasyonlar
  • Pnömotoraks, beyin apsesi, endokardit, fistül gelişebilir. Hasta bol miktarda kokulu, iltihaplı balgam çıkarmaya başlar.
Tanı Yöntemleri  


  • Fiziksel muayene, anemnez alınması, akciğer grafileri ve torasentezle alınan sıvının incelenmesiyle tanı konur.
Tedavi 
  • Tıbbi tedavi uygulanır.
3.4. Pnömotoraks




  • Paryetal ve visseral plevra arasında hava toplanmasıdır 
Etyoloji  
  • Pnömotoraksın oluşmasına neden olan birçok durum söz konusudur.
  • Amfizem,
  • Astım,
  • Malign hastalıklar,
  • Göğüs travmaları,
  • Kalp ve göğüs ameliyatları sonrası durumlar,
  • Göğüs duvarına yapılan tedavi amaçlı çeşitli müdahaleler,
  • Bazen de sebebi belli olmadan, bilinmeyen nedenle pnömotoraks gelişebilir. 
  • Pnömotoraks üç Ģekilde görülür. Bunlar
3.4.1. Kapalı pnömotoraks 
  • Hava, plevral boşluğa yırtılan alveol ya da bronşlardan geçer. Bu geçişle basınçta değişimler olmaz. Çünkü hava, atmosfer havası değildir
3.4.2. Açık pnömotoraks
  • Hava, plevral boşluğa atmosferden girer. Çünkü viseral plevra travma sonucunda yırtılır. Atmosfer havası inspiryumla plevraya girer, ekspiryumlada dışarı atılamaz ve bronşlara doğru geçer. Bu durum acil müdahale gerektirir. Travma sonucu açılan kısım, derhal kapatılmalıdır. Hastane şartlarına ulaşılıncaya kadar elle, mendille, havluyla ya da buna benzer bir cisimle açıklık kapatılmalıdır.
3.4.3. Spontan-Ventil (Basınçlı Pnömotoraks)

  • Inspiryumla hava, plevral boşluğa girer; ancak ekspiryumla dışarı çıkamaz ve hava, plevrada birikir. Bunun sonucunda plevrada basınç artar. Bu basınçta mediasteni karşı tarafa iter ve büyük damarların bükülmesine, kapanmasına yol açabilir. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Hastanın genel durumu ani olarak bozulur, tansiyon düşer acil müdahale gerekir.
Belirti ve bulgular:
  • Pnömotoraksın geliştiği bölgede ani ve şiddetli ağrı,
  • Nefes darlığı,
  • Yeterli solunum yapılamaması,
  • Taşikardi,
  • Solunum sayısında azalma,
  • Siyanoz,
  • Hipotansiyondur.

Komplikasyonlar 
  • Kardio vasküler anomaliler, plevral fistüllerdir 
Tanı Yöntemleri
  • Fiziksel muayene, anemnez alınması ve çekilen akciğer grafileri ile tanı konur.
Tedavi 
  • Hastane ortamında  tedavisi gerekir.
3.5. Hematoraks 
  • Plevral boşlukta kan toplanmasına hematoraks denir.
Etyoloji  
  • Çok defa travmatiktir. Delici ve batıcı yaralanmalarda, kaburga kırıklarında, yaralanmalarda, plevrada kan toplanabilir. Ayrıca habis tümör ve akciğer embolisinde de görülebilir. Plevra çok ciddi rezorbe etme gücüne sahiptir; ancak bazı durumlarda  plevradaki kan pıhtılaşır ve solid bir kitle görünümü verebilir. Hematoraks, travma nedeniyle gelişirse hızlı ve çok kanama olabilir. Travma dışında gelişen hematorakslarda ise kanama yavaş olur.  
Belirti ve bulgular 
  • Dispne,
  • Göğüs ağrısı,
  • Hipotansiyon,
  • Siyanoz,
  • Taşikardi,
  • Taşipnedir.
Komplikasyonlar 
  • Plevral hematorakslarda gelişen en ciddi komplikasyon, enfeksiyon ve ampiyemdir. 
Tanı yöntemleri  
  • Fiziksel muayene, anemnez alınması, çekilen akciğer grafileri ve torasentez  ile tanı konur.
Tedavi  
  • Plevra boşluğuna biriken kan boşaltılır. Boşaltılmazsa yaygın fibrozise neden olur. Bu da ilerde solunum fonksiyonlarının azalmasına yol açabilir.
3.6. Hidrotoraks  
  • Plevra boşluğuna sıvı birikmesidir. 
Etyoloji  
  • Sıvının toplanma nedenleri:
  • Konjestif kalp yetmezliği,
  • Perikardit,
  • Nefrotik sendrom,
  • Siroz,
  • Hipoalbüminemik haller,
  • Selim over tümörleridir.
  • Kanserlerde ve tüberkülozda hemorajik (kanlı) eksuda görülür. 
Belirti ve bulgular

  • Hidrotoraks geliştiğinde hastada;
  • Kuru öksürük, bazen balgamlı öksürük,
  • Dispne (Sıvı alt loblarda kollaps oluşturacak kadarsa hastada ciddi solunum sıkıntıları görülür.),
  • Taşikardi,
  • Terleme,
  • Halsizlik,
  • Enfeksiyon gelişmişse ateş olur.  
  • Hidrotoraksta yan ağrısı yoktur (Pnömotoraksta ve hemotoraksta ağrı vardır).  
Tanı yöntemleri
  • Akciğer grafileriyle ve torasentezle tanı konur, enfeksiyon açısından değerlendirilir   
Tedavi 
  • Sıvı, torasentezle boşaltılır. Enfeksiyon varsa uygun antibiyotik verilir.
3.7. Atelektazi   
  • Alveollerin kollapsıdır (havalanamaması). Bazen akciğerin belirli bir bölgesinde, bazen de akciğerin tamamında görülebilir. Bronş ve bronşiollerin herhangi bir nedenle tıkanması sonucu alveoller havalanamaz ve kollabe (büzüşme) olur.
Etyoloji
  • KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı), bronşektazi, hareketsizlik, nazogastrik beslenme, batın ve göğüs ameliyatları sonrası vb. durumlarda atelektazinin ortaya çıkma olasılığı fazladır.  
  • Atelektazi gelişiminde en çok iki neden gösterilmektedir;
  • Solunum yolu tıkanması: Birçok küçük bron ya da büyük bronşların müküs tıkacı ile tıkanması sonucu gelişir. Tıkanma nedeni bazen tümörler de olabilir.
  • Sürfaktan eksikliği: Sürfaktan madde, alveol yüzeyini kaplayan sıvıya denir. Alveol epitelinden salgılanır. Bu madde, alveollerin yüzey gerilimini 2-10 kat azaltır ve normal akciğerlerin kollabe olmasıını önler. Ancak bazı durumlarda azalır ve bu azalma atelektaziyi ortaya çıkaracak kadar önemlidir.
Belirti ve bulgular
  • Öksürük,
  • Balgam,
  • Hafif ateş,
  • Geniş alanları kaplayan atelektazi mevcutsa;
  • Solunum sıkıntısı,
  • Dispne,
  • Siyanoz,
  • Taşikardi,
  • Takipne,
  • Plevral ağrı vardır.  
Komplikasyonlar 

  • En çok görülen komplikasyon pnömonidir
Tanı Yöntemleri  
  • Geniş alanlarda oluşan atelektazi mevcut ise tanı düz akciğer grafileri ile konur. Arteriyel parsiyel oksijen basıncına bakılır, pulmoner ödemde basınçda düşme vardır.
Tedavi
  • Tıbbi tedavi yapılır.  
3.8. Pulmoner Ödem
  • Akciğerler kan damarlarındaki basınç, çeşitli nedenlerle normalin üstüne çıkar. Bu aşırı yükselme kılcal damarlar içindeki kanın alveoller içine girmesine neden olur. Alveollerin kan ile dolması da oksijenlenmeye engel olur, bu durum akciğer (pulmoner) ödemi olarak adlandırılır. Akciğer ödemi zamanında tedavi edilmezse ölümcüldür.


Etyoloji
  • Akciğer ödemi genellikle kalp problemleri nedeniyle ortaya çıkar. Kalp krizleri, Mitral ve aort kapağı hastalıkları, kalp dışında akciğer iltihabı (pnömoni), belli toksinlere veya ilaçlara maruz kalma, nadiren de yüksek irtifa da nedenler arasındadır. 
                                         


Belirti ve bulgular 
  • Nedene bağlı olarak, akciğer ödeminin belirtileri aniden ortaya çıkar ya da haftalar veya aylar içinde yavaş yavaş gelişebilir. Ani gelişen akciğer ödeminde belirti ve bulgular çoğunlukla oldukça ciddidir:  
  • Ciddi nefes darlığı veya solunum güçlüğü,
  • Boğulma hissi,
  • Hırıltılı yada iç çekerek soluma,
  • Pembe ve köpüklü balgam, 
  • Aşırı terleme,
  • Soluk ve nemli deri,
  • Eğer neden koroner arter hastalığı ise, eşlik eden göğüs ağrısı,
  • Huzursuzluk ve endişe.

Tanı Yöntemleri
  • Anamnez, fizik muayene, laboratuar incelemeleri (tam kan, üre, kreatin, serum protein, albumin seviyeleri, arteryel kan gazı) akciğer grafi, EKG, akciğer fonksiyon testleri tanı koymada yardımcı olur.  
Tedavi
  • Tıbbi tedavi yapılır.
3.9. Amfizem  
  • Vücudun herhangi bir yerinde patolojik olarak hava toplanmasıdır. Solunum sisteminde ise amfizem, akciğerlerin terminal bronşiollerinin distalindeki hava yollarının genişlemesi ve normalden fazla hava dolması demektir. 
                                      


Etyoloji 

  • Sigara ve hava kirliliği gibi irritanlar, uzun süren ve ağır geçen nöbetlerle gelen astım, sosyo-ekonomik şartlar, kötü hijyen, yeterli beslenememe enfeksiyonları artırır. Bronşit, bronkopulmoner enfeksiyonlar, tüberküloz, bronşektazi vb. hastalıklar, amfizem nedenleri arasındadır.

 
Belirti ve bulgular

  • Kronik öksürük (Öksürükle özellikle sabahları zorlukla çıkarılan beyaz müköz balgam vardır.),
  • Hırıltılı solunum (wheezing),
  • Hipoksi,
  • Bol miktarda pürülan balgam,
  • Hiperkapni (kanda korbondioksit miktarının artması),
  • Dispne (Başlangıçta eforla gelir, hastalık ilerledikçe istirahat hâlinde de dispne görülür.) vardır. 
  • Hastalığın ilerleyen dönemlerinde;   
  • Çok çabuk yorulma,
  • Iştahsızlık,
  • Halsizlik,
  • Fıçı göğüs (Göğüs çeperinin ön ve arka kısmının genişlemesi sonucu olur.),
  • Ekspirasyonun zorlu olması ve uzaması (En karakteristik özelliğidir) görülür.  

Tanı Yöntemleri 


  • Fizik muayene, akciğer grafileri, solunum fonksiyon testleri, bilgisayarlı tomografi, laboratuvar tetkikleri yapılır. Özellikle tam kan sayımı yapılır. Eritrosit sayısı artmıştır (polisitemi).  


Tedavi


  • Tıbbi tedavi uygulanır. Sigara içenlere sigara içmemesi önerilir. 

3.10. Akciğer Tümörleri  
 
  • Trakea, bronş, bronşiol ve alveollerde gelişir. Solunum sistemi epitelinde geliştiği için bronkojenik kanser olarak da nitelendirilir. Akciğer kanserleri malign ve selim tümörler olarak iki şekilde görülür. Malign tümörler, akciğer kanseri olarak ifade edilir. Akciğer kanserleri, toplumda en sık görülen ve ölüm oranı en yüksek olan kanser türüdür.
                                          
   
Etyoloji
  
  • Akciğer kanserinin nedenlerinin başında hava kirliliği ve sigara gelmektedir. Ayrıca aromatik hidrokarbonlar, arsenik, kömür ve petrolün yan ürünleri, iyonize radyasyon, asbestler ve bunlar gibi etkenler akciğer kanserine neden olmaktadır.

Belirti ve bulgular
  
  • Akciğer kanserlerini erken tespit ettirecek herhangi bir bulgu yoktur. Sistemik belirtileri:
  • Zayıflama,
  • Iştahsızlık,
  • Halsizlik,
  • Hemoptizi,
  • Wheezing,
  • Stridor, (ıslığa benzer, kaba, yüksek frekanslı ek solunum sesi)
  • Amfizem,
  • Atelektazi,
  • Göğüste derinden gelen künt ağrı,
  • Ağrı, (Paryetal plevraya, kostaların periost tabakasına metastaz olduğunda ortaya çıkar.),
  • Öksürük (Tümörün yaptığı irritasyona bağlı olarak geliĢir),
  • Dispne (tıkanmaya bağlı) vardır.  
  • Akciğer kanserinde genel sistemik belirtilerle birlikte başka organlara metastaz yapmışsa, metastaz yaptığı organa göre farklı belitiler de görülür.
  
Tanı Yöntemleri 
 
  • Akciğer grafileri önce olmak üzere birçok yöntem kullanılır. Bunlar: 
  • Bilgisayarlı tomografi (Özellikle PET (pozitron emisyon tomografi) tercih edilmektedir.),
  • Biyokimyasal testler,
  • Akciğer fonksiyon testleri ,
  • Torasentez,
  • Biyopsi,
  • Torakotomi,
  • Kemik sintigrafisi ve magnetik rezonans görüntüleme (Kemik ağrısı ve alkalen fosfatezin yüksek olduğu durumlarda yapılması tercih edilir.)dir.
  • Balgamın sitolojik incelemesi yapılır. Burada tümör hücreleri görülebilir. 
  
Tedavi  
 
  • Tıbbi ve cerrahi tedavi uygulanır. 

2 yorum: