Dolaşım sistemi kalp tarafından ritmik hareketlerle pompalanan kanın damarlar vasıtasıyla hücrelere ulaşmasını ve hücrelerde kullanılmış olan kanı yine damarlar vasıtasıyla toplayarak tekrar kalbe dönmesini sağlar.
Kalp, dolaşım sisteminin motor organıdır. Temel işi kanı pompalamak olan kalp, çizgili kastan yapılı içi boş hayati bir organdır. Çizgili kastan yapılmış olmasına rağmen isteğimiz dışı çalışır. Güçlü kas dokusuyla sürekli kasılıp gevşeyerek kanın damar içinde hareket etmesini sağlar. Vücudun ihtiyaçlarına bağlı olarak kalp dakikada 5 ile 35 litre arasında kan pompalayabilir. Ortalama bir yaşam süresince yaklaşık 300 milyon litre kan pompalar.
1.1. Kalbin Konumu ve Komşulukları
Kalp, göğüs boşluğunda iki akciğer arasında ve sternumun arkasında diyafram kası
üzerinde 4. 5. ve 6. “costae”ların arka yüzünde, üçte ikisi orta çizginin solunda, üçte biri
sağında yer alan kas dokusundan oluşmuş bir organdır. Tabanı üstte (basis kordis), tepesi
altta (apeks kordis) olan kalp bir koniye benzer. Büyüklüğü yaşa, cinse ve kişiye göre
değişir. Her kişinin kalbi, kendi yumruğu büyüklüğündedir. Yetişkin bir kadında ortalama
200 – 280 gram, erkekte 250 -390 gr ağırlığındadır.
Kalbin ön yüzü, os sternum ve ossa costae, alt yüzü diaframa kası, yan yüzleri her iki
akciğer ve arka yüzü ise vertebralarla komşudur.
1.2. Kalbin Odacıkları
Kalbin sağ ve sol kısımları birbirinden bir duvarla (septum) tamamen ayrılmaktadır.
Kalp içi boş dört odacıktan oluşmuştur. Bu odacıkları kalbin içini bölen çeşitli duvarlar
oluşturmuştur. Septum interatriale (atriumlar arası bölme), septum interventriculare
(ventriküller arası bölme) ve septum atrioventriculare (atriumlar ve ventriküller arası bölme)
ile kalp bölümlere ayrılmış dört odacık oluşmuştur. Kalbin üsteki odacıklarına kulakçık
(atrium), alttaki odacıklarına ise karıncık (ventrikül) adı verilir. Bu odacıklar şunlardır:
- Sağ kulakçık (atrium dexter)
- Sol kulakçık (atrium sinister)
- Sağ karıncık (ventriculus dexter)
- Sol karıncık (ventriculus sinister)
Sağ atrium ve sağ ventrikülün her ikisi birden sağ kalbi oluşturur. Sağ kalpte oksijen
bakımından fakir olan venöz (kirli) kan bulunmaktadır. Sol atrium ve sol ventrikül ise sol
kalbi oluşturur. Sol kalpte oksijen bakımından zengin olan arterial (temiz) kan
bulunmaktadır.
Sağ kulakçık (Atrium dextrum)
Kalbin basis bölümünün sağında bulunur. Sağ atriuma yukarıdan üst ana toplardamar
(vena cava superior), aşağıdan alt ana toplardamar (vena cava inferior) açılır. Bu damarlar ile
venöz kan kalbe döner.
Sağ karıncık (Ventriculus dextaer)
Piramid şeklinde bir boşluktur. Kalbin ön yüzünün büyük kısmını oluşturur. Bu
boşluktan venöz kan akciğerlere pompalanmaktadır. Pompalama görevi nedeniyle duvarı
kalındır. Sağ ve sol ventriküller aynı anda kasılır. Kasılan ventrikülden kan akciğer
atardamarı (arteria pulmonalis) yolu ile akciğerlere gönderilir.
Sol kulakçık (Atrium sinistrum)
Sol atrium kalbin arkasında, sol üst yanında yer almaktadır. Bu boşluğa, akciğerlerden
oksijenlenelerek dönen kanı getiren dört adet akciğer veni (vena pulmonales) açılır. Buraya
gelen kan, sol ventriküle geçer.
Sol karıncık (Ventriculus sinister)
Kalbin diyafragmaya bakan yüzünde yer alır. Apex cordis sol ventrikül tarafından
meydana getirilmiştir. Sol atriumdan gelen arterial kan, bu boşluktan pompalanmakta ve ana
atardamarla (aortae) vücudun en ince kapillerine kadar gönderilmektedir. Pompalama
görevinden dolayı duvar yapısı diğer boşluklara göre oldukça gelişmiştir.
1.3. Kalbin Kapakları
Kalpte iki adet atrioventriküler kapak, iki adet de büyük damar kapakları (semilunar
kapak) olmak üzere 4 kapakcık bulunmaktadır. Kalp kapakçıklarının amacı kalpte kan
akışının yalnızca tek yönde ilerlemesini sağlamak ve kanın geriye dönüşünü engellemektir.
Bu kapaklar fibröz yapıda olup kan damarı bulunmaz, beslenmesi diffüzyon yolu ile
sağlanır.
1.3.1. Atrioventriküler Kapaklar
Atriumlardan ventriküllere pompalanan kan, ventriküllerdeki basınç atriumlardan daha
fazla olduğundan geri dönme eğilimindedir. Atrium gevşediğinde (diastol) kanın geri
dönüşünü engellemek için her bir atrium ile ventrikül arasında atriyoventriküler kapaklar
vardır. Bu kapaklar, ventriküllerin diastolünde açılarak atriumlardan gönderilen kanın
ventriküllere dolmasını sağlar. Ventriküllerin kasılmasında (sistol) ise kapaklar kapanarak
kanın atriumlara geri dönmesine engel olur. Bu kapaklar şunlardır:
Triküspid kapak (Valvula tricuspidalis - üçüz kapak):
Sağ atrium ve sağ
ventrikül arasında yer alan septum inter atrioventriculare üzerinde
bulunmaktadır.
Mitral kapak (Valvula bicuspidalis, valvula mitralis – ikiz kapak):
Sol
atrium ve sol ventrikül arasında yer alan septum inter atrioventriculare üzerinde
bulunmaktadır.
1.3.2. Semilunar Kapaklar
Bu kapaklar, ventriküllere bağlanan büyük damarların açılma delikleri ağzında yer
alır. Kapandıklarında yarım aya benzer. Ventriküllerin sistolünde açılarak kanın kalpten
arterlere atılmasını; ventriküllerin diastolünde ise kapanarak atılan kanın ventriküllere geri
dönüşünü önler.
Bu kapaklar şunlardır:
- Valvula trunci pulmonalis: Akciğerlere kanı götüren a. pulmonalisin ağız kısmında, sağ ventrikülden pompalanan kanın geri dönüşünü önleyen üç tane yarım ay şeklindeki kapaklardır.
- Valvula aortae: Aortun sol ventrikülden çıkış kısmında yarım ay şeklinde üç tane seminular kapak bulunmaktadır. Bu kapaklar sol ventrikülden pompalanan kanın geri dönüşünü önler.
1.4. Kalbin Damarları
Kalp de tıpkı diğer organlarda olduğu gibi hücrelerden oluşur ve oksijenlenmesi yani
beslenmesi gerekir. Her ne kadar kalbin dört odacığı kanla dolu olsa da kalp, kendi içindeki
kanla değil aort damarından ayrılan sağ ve sol kalp atardamarlarından beslenir. Kalbi
besleyen bu damarlara koroner arterler (a. coronaria) denir. Bunlardan sağda olanına sağ
koroner arter (a. coronaria dextra), solda olanına sol koroner arter (a. coronaria sinistra)
denir. Başlangıçta iki ana dal hâlinde olan bu arterler daha sonra kollara ve dallara ayrılarak
tüm kalbi besler.
Kalbin venöz kanı; vena cordis magna, vena cordis media ve vena cordis parva adı
verilen venler tarafından toplanır. Venler topladıkları venöz kanla birlikte sinus coronariusa
açılır. Bu ven de atrium dextere açılır
1.5. Kalbin Tabakaları
Kalbi saran üç tabaka vardır. Kalbi saran bu tabakalar; en dışında dış tabaka pericardium veya epicardium, orta tabaka myocardium, iç tabaka endocardiumdur.
Dış tabaka (Pericardium)
Kalbi dıştan bir torba gibi saran fibro seröz yapıda bir zardır. Bu zar, perikardiyum fibrosum ve perikardiyum serosum olmak üzere iki tabakadan oluşur. Perikardiyum fibrosum kalbin ve kalpten çıkan damarların dışını sarar. Perikardiyum serosum; lamina parietalis ve lamina vicceralis (epicardium) olmak üzere iki yapraktan oluşmuştur. Bu yaprakların arasında kalbin hareketlerini kolaylaştıran liquor pericardii denilen az miktarda bir sıvı bulunmaktadır.
Orta tabaka (Myocardium)
Kalbin kas tabakasıdır. Kaslar, enine çizgilenme göstermektedir. Bu kaslar çizgili olmasına rağmen isteğimiz dışı çalışan kaslardır. Kalbin en kalın tabakasıdır. Pompalama görevi gören ventriküller de atriumlara göre özellikle sol ventrikülde daha kalındır. Kalbin uyarı ve ileti sistemine ait hücreler, sinirler ve kalbi besleyen koroner damarlar bu tabakada bulunur.
İç tabaka (Endocardium)
Yassı, tek katlı epitel hücrelerden yapılmış olan bu zar, kalbin iç yüzeyini örten zardır. İçeriye doğru uzantılar vererek kalpteki dört kapağın esasını oluşturur. Bu tabakada kan damarı bulunmaz.
1.6. Kalbin Çalışması
Kalp kası sinirsel impulsa gereksinimi olmayan, kendi uyarılarını kendi oluşturabilen bir kastır. Ancak kalbin çalışması otonom sinir sisteminin denetimi altındadır. Sempatik sinirler kalbin ritmik kasılma ve gevşeme hareketlerini hızlandırırken parasempatik sinirler yavaşlatılmasını sağlar.
Kalp, sürekli kasılıp gevşeyerek çalışır. Kalbin kasılmasına “sistol”, gevşemesine “diastol” denir. Kalpte her iki atrium ve her iki ventrikül birlikte kasılır ve gevşer. Atriumlar ve ventriküllerin kasılıp gevşemesi kanın hareketi için itici bir güç oluşturur. Bu kasılıp gevşeme birbirine zıttır. Atriumların her ikisi aynı anda sistol durumundayken ventriküller diastol durumuna geçer. Kalbin bir sistol ve diastol hareketine bir kalp atışı denir.
Kalp atışı yetişkin bir insanda dakikada 60–80 ortalama 70’dir, çocuklarda bu sayı dakikada 90–140 arasındadır. Atriumlar diastolde kanla dolar. Kanla dolduktan 0,1 saniye içinde sistol dönemi başlar. Bu dönemde ventriküller diastol hâlinde olup basıncın etkisiyle sağ atrium ve sağ ventrikül arasındaki triküspit, sol atrium ve sol ventrikül arasındaki mitral kapakçıklar açılır. Böylece atriumlardaki kan atrio- ventriküler deliklerden ventriküllere geçer ve ventriküller kanla dolar. Ventriküllerin sistolünde artan basıncın etkisiyle triküsbit ve mitral kapaklar kapanır. Böylece kanın atriumlara geri dönüşü engellenir.
Sağ ventriküldeki venöz kan a. pulmonalis (akciğer atardamarı) girişindeki seminular kapakçıkların açılmasıyla akciğerlere, sol ventriküldeki arteriyal kan ise aort girişindeki valvula aortun açılmasıyla aorta, oradan da tüm vücut dokularına dağılır.
1.7. Kalbin Uyarı ve İleti Sistemi
Kalbin atrium ve ventriküllerinin kesintisiz bir şekilde sistol ve diastolünü sağlayan özel bir yapısı vardır. Kalbin bu işini düzenli bir şekilde idare eden ve içinde sinir elemanları bulunan özel karakterdeki kas demetine “kalbin uyarı ve ileti sistemi” denir. Bu sistem; özel hücre kümeleri, demetleri ve liflerden oluşur. Uyarı ve ileti sistemi; sinoatrial düğüm (SA), atrioventriküler düğüm (AV), atrioventriküler demet (his demeti) ve purkinje lifleri olmak üzere dört bölümden meydana gelir. Bunlardan ilk ikisi uyarı, diğer ikisi ileti sistemidir.
Çok güzel bir yazı olmuş elinize emeğinize saglık
YanıtlaSil